Daha
önce “Sirkü Evrakları” adlı yazıda, dilimizi iyi kullanmadığımızdan söz etmiş,
hatalarımızla ilgili örnekler vermiştim. Bu yazı da esasında bir “Sirkü
Evrakları II” yazısı olabilir; ama yazıdaki hatalardan müteşekkil bir başlık
daha mantıklı tabii. Buyursunlar…
1. “Keyfiyet”
kelimesi ile “keyfilik” farklıdır. Keyfiyet, keyfi hareket etme değil;
“nitelik”, “durum” demektir. TDK örneğimizi burada kullanalım: “Cenap Şehabeddin Bey şiiri nazımdan ayrı
bir keyfiyet (nitelik) telakki ediyor” (Yahya Kemal Beyatlı).
2. “Defaatle” ve
“defaten” farklı anlamda kelimelerdir. Defaten, defalarca anlamında değil; “ansızın”,
“bir çırpıda”, “bir kerede” anlamlarına gelmektedir (Destek için Bora’ya
teşekkürler).
3. Milat; Hz. İsa’nın
doğduğu güne veya herhangi bir olayın başlangıcına denir. Bir şeyin yapılması
için tanınan süre ise miattır. O nedenle “miladı doldu” değil, “miadı doldu”
demek gerekir.
4. “Baya” diye bir
kelime yoktur. Doğrusu bayağıdır. “Bayağı uğraştık”, “bayağı iyi gol” yazılır.
“Baya” ise sadece o golü atan futbolcu olabilir. Beşiktaş’ta Zoubeir Baya
vardı, Tunuslu, o atmış olabilir golü mesela.
5. “Tık” kelimesinin
anlamı, ince ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan sestir. Derecelendirme
için “tık” kelimesi kullanılmaz. “Bir tık daha iyi”, “bir tık aşağı”, “bir tık
daha kolay” gibi kullanımları kim çıkarttıysa helal olsun, tüm vatan toprağına
yayıldı. En son Türk Dil Kurumu “tık” kelimesinde ikinci bir anlama yer verecek
diye düşünüyorum.
6. İtalyancadan gelen,
Türkçeye “güvenmelik” olarak kazandırılan (tam kazandırılamamış olacak ki
toplasan beş kişi bulamazsın “güvenmelik” diyen), hepimizin “kapora” olarak
kullandığı, ben kapora yazdıktan sonra Microsoft Word’ün “kaparo” olarak
ısrarlı şekilde değiştirdiği kelime, gerçekten de Word’ü haklı çıkaracak şekilde
kaparoydu. Ne olduysa, dilimiz dönmediğinden midir bilinmez, kelimenin aslı TDK
tarafından kaporaya döndürüldü. Yani yanlış kullanımlara TDK boyun eğip
kaparoyu kapora yaptı (şu an bir yandan hala kaparo yapıyor Word). Türk Dil
Kurumu’nun bundan sonra kapüşonu “kapşon”, maydanozu “maydonoz” yapması da
mümkün bu durumda.
Ancak
kaporada işin garip tarafı, kelime İtalyanca caparra’dan geliyor, yani kaparo
denilecek bir durum da yok. Hatta kaporaya daha yakın kelime (diyeceksiniz ki
ikisinde de bir “a”, bir “o” var, neyin yakınlığı yani, haklısınız). Bu durumda
biz neden kafadan “kaparo” diye girmişiz topa, onu anlamadım, baya anlamadım
yani (şaka şaka).
Türk
Dil Kurumu’nun petrol, doğalgaz gibi kelimeleri “Türkçeleştirdiği” haberine
burada yer vermeyeceğim; işleri yok çünkü, doğaldır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder