Tarihimizde
ilk kez Avrupa Kupası finallerine katıldığımız 1996 yılında ilk maçımız, daha
sonra da defalarca maç oynayacağımız Hırvatistan takımıylaydı. Fena da
oynamadığımız maçın 86. dakikasında kullandığımız kornerden dönen topta müthiş
bir kontratak yakalayan Hırvatlar Vlaovic’le 1-0 öne geçti. Golden çok
konuşulan husus, Vlaovic’le karşı karşıya kalan Alpay Özalan’ın ellerini
kaldırarak kendisine geçit vermesi ve herhangi bir müdahalede bulunmamasıydı. Alpay
topu kazanamasa bile faul yapabilirdi, kırmızı kart da görebilirdi. Dakika
olmuş 86, kırmızı kart görmek çok da mantıksız görünmüyordu. Alpay tercihini
“faulsüz temiz futboldan” yana kullandı ve Alpay’ı geçen Vlaovic’in attığı o
golle Hırvatlara 1-0 yenildik, daha sonra Portekiz’e 1-0, Danimarka’ya 3-0
yenilerek puansız ve golsüz şekilde evimize döndük.
Alpay
da, yapmadığı faulden dolayı “fair play” ödülü aldı.
Aşağıdaki
ise, Alpay’ın 1996 yılındaki tercihinin videosu…
Katılamadığımız 1998
Dünya Kupasından sonra ligimizde 23.08.1998 tarihinde oynanan Beşiktaş -
Gaziantepspor maçında Alpay, rakibine yaptığı müdahale sonrası Hakem Ali Uluyol
tarafından kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Burada konumuz Ali Uluyol’un maçta
verdiği kararlar ve Alpay’ı oyundan atması değil, Alpay’ın hakeme karşı
hareketleri. Şimdi, Alpay’ın
5.07’den başlayan hareketlerine ve koca ağzından çıkan cümlelere odaklanalım…
Fransa 98'e gidemesek de, 2000 Avrupa Kupasına katılmaya hak kazandık; İtalya, İsveç ve Belçika’dan müteşekkil rakiplerimizden 4 puan çıkararak grubu 2. bitirdik ve çeyrek finalde Figo’nun Portekiz’i ile eşleştik.
Maçın
29. dakikasında, oyun henüz sıfır sıfırken, rakip kaleye yaptığımız orta
sonrasında Alpay, Portekizlilerin başarılı stoperi Fernando Couto’ya yumruk
attı ve kırmızı kart gördü. Maçın üçte ikisini 10 kişi oynayan takımımız, Nuno
Gomes’in golleriyle sahadan 2-0 mağlup ayrıldı ve kupaya veda etti.
Aşağıda
ise, Alpay’ın 2000 yılındaki tercihinin videosu (dk 1.28)…
İstiklal
Marşı okunduktan birkaç dakika sonra, marşta verdiği mesajı hemen yerine
getirdi Alpay: Maçta henüz 1 dakika dolmamışken penaltı yaptırdı. Geriden gelip maçı 4-2 kazanmamıza
rağmen, Dünya Kupasına gidemedik.
Aşağıda
Alpay’ın penaltı tercihi, videonun henüz başında…
Aslında
Alpay’ın milli formayla Beckham’a ve Aston Villa formasıyla Owen’a hareketleri
de var; ancak bence bu kadar anlatmak yeter. Anladınız, Alpay hayatında kritik tercihlerini
hep yanlış yaptı. Ta ki 2018’e kadar…
Milli
formayı en fazla giyen futbolcularımızdan olan Alpay, kendisine uygun şekilde “yerli
ve milli” partimize geçerek en kârlı transferini yaptı ve 24 Haziran seçimlerinde
İzmir milletvekili seçildi.
Mecliste
kayıt işlemlerini yaparken Alpay aynen şunları söyledi: “Fair play alınması gerekiyorsa alırım, mücadele edilmesi gerekiyorsa,
karşı koyulmak gerekiyorsa karşı da koyarım. Ben Meclise, ülkeme hizmet etmeye
geldim. Böyle bir düşüncem (kavga, yumruk) yok. Ama şunu çok net söylüyorum,
sayın cumhurbaşkanımıza yapılacak olan en ufak bir hakarette karşılarına benim
çıkacağından da kimsenin şüphesi olmasın”.
Sözünün
eri olmak böyle bir şey. Alpay’ın 23.07.2018 tarihinde Mecliste verdiği
fotoğraflar, vaatlerini gerçekleştirecek denli delikanlı bir milletvekili
olacağını ortaya koyuyor.
Kendisine
vekillik hayatında başarılar. Ne diyorduk: “Lardaa yüzen al sancaaak…”