26 Şubat 2023 Pazar

O Kadar

 


Depremin ardından açıklama yapıyorsun, herkes seni merak ediyor, sen de şu suratla ve çocuk azarlar gibi bir ifadeyle fırçalıyorsun yine milleti. Evladını, annesini, babasını, yakınlarını kaybedenlere “adi, şerefsiz, namussuz” diyebiliyorsun. Bir de defterin varmış, tutuyormuşsun onu. Halk da tutuyor defterini…

Yancın da tutuyormuş hesap; statlardaki “hükümet istifa” sesleri de gücüne gitmiş, seyircisiz oynanmasını istemiş maçların, bırakmış da Beşiktaşını. Bıraksın, sakın tutmasın. Halk da yazıyor onun ne olduğunu ve ne olmadığını bir tarafa…

Siz; önden “dizayn” edemediğiniz, kurgulayamadığınız, “Ahaberleyemediğiniz” her bir ortamda, her bir insan kalabalığında sizden bıkan, sizi istemeyen sesler ve nefesler göreceksiniz. Daha önce de görüyordunuz hoş; ama şimdi sizi sadece sevmeyen değil, sizden rahatsız olan, size tiksinerek bakan insanlar göreceksiniz karşınızda.

Biraz geç oldu evet; ama gidişiniz pek yakın, Kızılayınız, AFAD’ınız, ilahiyatçı, Allahü Ekberci nice kadrolarınızla, suratsız bakanlarınızla, müteahhitlerinizle, “geri dönüşümlü” yardımlarınızla, sözde tıraş edemediğiniz o sakallarınızla, o sakalların hemen üstünde badem bıyıklarınızla gidiyorsunuz, az kaldı…

Bu halk sizi, her şeye rağmen, mesela basiretsiz muhalefete rağmen gönderecek, az kaldı…

O kadar.