29 Ekim 2021 Cuma

Güller, Dudaklar ve Rüzgârda Savrulan Saçlar

Gelmişiz 2021 yılının sonuna, cumhuriyetin malum odak tarafından nereye getirildiği ortada; ancak hâlâ Abdullah Gül güzellemesi yapılıyor arkadaş. Cumhurbaşkanlığı döneminde her 29 Ekimde hasta olan bu adamla artık neden hasta olmadığı ile ilgili dalga geçiliyor; “adama yüklenmeyin” filan diyen oluyor Twitter’da. Bunu diyenin ismi cismi de çakma tabii, Hayrünnisa Gül de olabilir yazan. Şöyle diyor mesela, Gül’den sonra AKP’nin nereye evrildiği ortadaymış. Bu şu demek, Abdullah Gül AKP’de iken AKP “bal dök yala” idi, ondan sonra bozdu. Tabii sorsak “devamız” da öyleymiş, “geleceğimiz” de.

AKP 2002’de iktidar olmuştur ve o günden bugüne kim onlardan yana olmuşsa bu tablodan sorumludur. Davutoğlusu Babacanı Gülü mülü, bizim zamanımızda çok iyiydi, sonra bozdu ayakları yapmasın, yemezler. Meşhur bir tweet var ya hani, “uçarken gölgesi bu iktidardan yana düşen kuşun kanadını” ile başlayan (sonrasında da bir kelime geliyor zaten, tahmin etmek zor değil), hah aynen öyle işte.

Tabii büyük (!) şirketlerimiz de 29 Ekimlerde 1-2 dakikalık videolarla cumhuriyet güzellemesi yapmasın bir zahmet. Hele ki Berat Albayrak’la yaptıkları toplantı sonrasında, rüzgârda savrulan saçlarıyla, parmak da sallayarak Berat Albayrak güzelleyen ve kendisi için “bizeee orta ve uzun vadedeee, yeni döneminnn, dönüşüm dönemininnn, neler yapılacağınınnn ana hatlarını verdi” diyen Güler Hanımefendi hiç yapmasın. Cumhuriyetin bu hâlinde sizin ana hatlarınız da sorumlu pek değerli Güler Teyze ve ondan da değerli rüzgârda savrulan saçları.

Cumhuriyet yıkılmış, sadece Anayasamızın 1 ve 2. maddelerinde öylece duruyor. Tek adamın hükmettiği, şahsım devleti kurulmuş, dinî esaslara göre yönetiliyor. Bu güller ve dudaklar da şimdi, ne kadar acı ve açık şekilde ilmek ilmek bitirdiler cumhuriyeti. Yoksa şu anda Diyanet İşleri Başkanı denen şahıs bu denli, densiz şekilde konuşabilir miydi? Veya televizyonlardan “Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dırdenebilir miydi? Dört bir yanımızı İmam Hatipler, TÜGVA’lar mügvalar, ilim yaymalar milim yaymalar, Hakyollar b.kyollar doldurabilir miydi? İlerinin TÜTÖ’sü olabilecek yeni yapılanmalar bu kadar göstere göstere boy gösterebilir miydi?

Neyse, 29 Ekim işte böyle, kutlayalım, bayrak filan sallayalım, kırmızı giyinelim, video filan paylaşıp beğenelim, güllere, devalara, geleceklere filan da ses etmeyelim, hatta onlarla ittifakların yollarını arayalım. Çatı aday filan gösterelim hatta onlardan. Güzeller içinden bir onları seçelim. Rüzgârda savrulan saçlara taç yapalım çiçeklerden.

Çığıktık ağçık ağlınlağa…