28 Temmuz 2020 Salı

Yürüyedur Kılıçdaroğlu!


“Son dakika bilgisine göre, Kemal Kılıçdaroğlu, tek aday olarak girdiği seçimde 1251 oy alarak genel başkanlığa seçildi. Teşekkür konuşması yapan Kılıçdaroğlu ‘Herkesi kucaklayacağız. Oy verdiniz sağ olun, teşekkür ederim. Verdiğiniz her oya layık olmaya çalışacağım. Hiçbiriniz unutmasın, yeri gelir 24 saat çalışırım. Bu ülkeyi huzura kavuşturmak için hiç kimseyi ötekileştirmeden 24 saat çalışacağım’ dedi...

Kılıçdaroğlu, ‘Bu ülkeyi huzura kavuşturmak için hiç kimseyi ötekileştirmeden 24 saat çalışacağım. Bu taahhütlerimizi dostlarımızla birlikte yerine getireceğimizi söyledik. Birlikte yapacağız.’ dedi. ‘Kavga zamanı değil, ayrışma zamanı değil, beraber olma zamanıdır.’ diyen Kılıçdaroğlu, her düşünceye saygı göstermenin görevleri olduğunu dile getirdi.

Farklı düşüncelerin dinlenmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, hoşgörüyü toplumun her tabakasına ulaştırmanın şart olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, ‘Bu toprakların mayasında bereket, kardeşlik, sevgi, hoşgörü var. Ayrışma yok. Ayrıştırmak isteyenler kendi koltuklarını korumak isteyenlerdir, bölmek isteyenler kendi koltuklarını korumak isteyenlerdir. Biz bunlardan olmayacağız, bizim siyaset anlayışımız böyle olmayacaktır. Yeni bir siyaset anlayışını başlattık. Yeni siyaset anlayışıyla yola çıkacağız.’ şeklinde konuştu” (Cumhuriyet).

Bu haber, Kılıçdaroğlu’nun CHP’de ilk kez genel başkan seçildiği 22 Mayıs 2010 tarihine ait.

(miydi?)

(sanki)

(bir saniye)

(kontrol edeyim)

(arşiv tara)

(arşiv tara)

(arşiv tara)

Kılıçdaroğlu’nun bu konuşması 25 Temmuz 2020’a aitmiş. Yani ilk söylediğim tarihten 10 yıl 2 ay 3 gün sonra. Tam gün sayısı vereyim: 3.717 gün sonra. 12.000 günü aşkın ömrühayatımda böyle bir basiretsizliği çok az gördüm.

Son 18 yılda yaşananları bir tarafa bırakayım. En son havadisin, yani devlet katından Atatürk’e lanet okunmasının (Ahmet Hakan’ın diyanet işlerinin konuya ilişkin açıklamasını köşesinde yayınlaması ve açıklamaları temize çekmeye çalışması ile o lanetlemenin doğruluğu da tescillendi) üzerine coşkuyla, bol çalışma vaatli, “kucaklamalı” kurultay ve ardından diğer adaylara, söz gelimi İlhan Cihaner’e 68 (yazıyla “altmış sekiz”) imza verilmemesi, CHP’nin (neyse o kelimeyi kullanmayayım, daha kibar konuşayım) “durumunu” ortaya koydu.

Fikret Kızılok’un “Demirbaş” (Süleyman Hep Başbakan) şarkısında bir bölümdür: “Ecevit hep umuttu, Erdal (İnönü) bizi uyuttu”. Kılıçdaroğlu neydi ve ne yapmış oldu peki?

Neyse, açıklamanda yer verdiğin “yeni bir siyaset anlayışınla” başarılar Kılıçdaroğlu, hadi durma kutla bu zafer senin (Kızılok’tan Yalın’a düştük düşünün, Kılıçdaroğlu burada bile farkını belli ediyor).

Yürüyedur CHP, yürüyedur Kılıçdaroğlu…