31 Temmuz 2022 Pazar

Anayasaya Madde Önerisi: "Bi S... G..." Deme Hakkı

Bu yazı, “hukuk” etiketinde yayımladığım bir yazı. Yazının konusunda da kanun, daha açık ifadeyle madde önerisi var; Anayasaya bir madde eklenmesini istirham ediyorum büyüklerimizden. Ama yazı, kelli felli bir yazı da değil. O nedenle, o ciddiyet(sizlik)le okuyunuz.

Anayasa ve insan hakları konusunda iddialı değilimdir. Çok insan haklarıcı var zaten, Twitter’da 3.000’den fazla takipçisi olan hukukçuların %90’ı insan haklarıcı. Onlardan birine bu yazım denk gelirse ne der bilemem, belki yanlış veya eksik düşünüyorumdur, olabilir, ben de bir kulum. İnsan haklarında kul hakkı yok gerçi ama, bir hak eksik bence: “Bi s… g…” deme hakkı.

İnsan hakları tarihi kanla yazıldı, yüz yıllarca eylemler direnişler vs. hepsine her zerresine ayrı ayrı saygımız ve şükranımız var, olmasalardı olmazdık. Anayasamızdaki haklara da, yine o hakları savunan sair mevzuata da selamlarımızı gönderelim.

Diğer yandan suçlar var, genellikle sözle işlenen suçlar diyelim onlara; hakaret, tehdit gibi. Hakaret suç olmalı mı olmamalı mı onlar tartışılır, bence olmamalı ama sonuçta suç. Hakareti suç olmaktan çıkaramıyoruz şu anda ve bunun aksi de pek mümkün görünmüyor. Sonuçta bundan ekmek yiyen devlet büyüklerimiz var. Bir ara benden de yiyecekti biri, yedirmedik, neyse… Sonuçta hoşgörü ve bilgelikle donatılmış müstesna coğrafyamızda “bir hakaretle bir kişi, diğerinin yedi ceddini öldürebiliyor” diye abuk bir yorum yapalım, geçelim.

Bununla birlikte hele ki ülkeyi ve gergin ortamımızı düşündüğümüzde, bireylerin en azından “bi s… g…” deme hakkı olmalı. Bireye o hak tanınmalı, Anayasaya da öyle bir madde eklenmeli.

Biliyorsunuz şanlı mevzuatımızda “…/A” şeklinde çok madde var. Söz gelimi CMK’da m.110/A var, adli kontrol altında geçecek süreyi düzenliyor, yetmemiş kanun, adli kontrolü düzenleyen CMK m.109, m.110, m.111, m.112 az gelmiş; çatada, araya 110/A. Yargıtay’da Başsavcı itirazı CMK m.308’de varken, “ya biz onu istinafta niye düşünmedik, bak ayıp oldu” denmiş, çatada CMK m.308/A ile BAM savcılığının itiraz yetkisi eklenmiş (stadı bilmeyenler için söylüyorum; BAM, bölge adliye mahkemesinin tatlı dilli, güler yüzlü ve ceylan gözlü kısaltması). E daha yeni, kişinin huzur ve sükununu bozma suçunu düzenleyen TCK m.123’ün yanına ısrarlı takip suçu, TCK m.123/A olarak eklendi. Şimdi de, şanlı Anayasamız şu hakkı, bu hakkı, o hakkıdan geçilmezken, mesela düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini düzenleyen Anayasa m.26’nın hemen yanına m.26/A olarak “bi s… g…” deme hakkını koyalım, bireyimiz o cümleyi ilgili kişiye kursun, rahatlasın ve huzur bulsun. Sonuçta Anayasa m.56/1’e göre herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip. Allah aşkına, Anayasamızda “kıyılardan yararlanma” diye madde var; “bi s… g…” deme hakkı mı olmayacak?

Bu arada; bu yazı halkı suç işlemeye teşvik ve tahrik gibi değerlendirilmesin. Bilakis burada madde önerisinde bulunuyor, maddeyi koyun ki cümleyi kurabilelim diyoruz, yoksa kurmayacak, içimizde biriktirmeye devam edeceğiz. Ama sonuçta lastik gibi kanun, lastik gibi uygulayıcılar… Şuradan darbeye teşebbüs bile çıkarabilir sayın savcılarımız. Yine de yılmayacağız, halkın “bi s… g…” deme hakkını sonuna kadar savunacağız.

Açalım…

İsmailağa Cemaati liderinin vefatından sonra “o da bizim insanımız, kardeşlik için onun görüşlerini de dikkate almalıyız” türü açıklama yapan bir şahsa “yaa bi s… g… Allasen” deme hakkımız olmamalı mı?

Boris Johnson’un istifasını, parlamenter sistemde yürütmenin başkanlık sistemine oranla istikrarsız olduğunun göstergesi olarak yorumlayan Atilla Yayla’ya, sırf bu tweet’i nedeniyle de değil, mesela aldığı oksijenin gereğinden fazla olmasına “bi s… g…” diyemeyecek miyiz?

Diyanetin zamları Allah’ın yaptığına yönelik açıklaması bize o cümleyi kurdurtmayacak mı, içimize mi atalım bazı şeyleri? Ne demiş Settar Tanrıöğen: “içine atıyon, bu hiç iyi bir şey değil, içine atma, dünyadaki bütün büyük hastalıkların ana sebebi bu, içine atmak” (Vavien)

Ali Koç’un suratı bile artık “yaa hacı bi s… g…, sal bizi” dedirtmiyor mu?

Altılı yuvarlak masayı elimizle devirip “altınız da ayrı ayrı …” demek hiç mi gelmiyor içinizden?

Malum şahsın herhangi bir söylemi veya örnek verelim, “dişinizi sıkın şu ayda rahata kavuşacağız, yine seçin halledeceğiz” türü açıklamalarına karşı “ya reis …” olmuyor mu sizde de?

Bahçeli’nin… (Neyse ona girmeyelim, Çakıcı Makıcı salınmasın üstümüze)

Derdimi anlattım sanıyorum.

İnsan haklarıcılar ne der bilemem, ama bence Anayasamıza “bi s… g…” deme hakkı eklenmeli. Muhtemelen insan haklarıcılar “buna gerek yok, zaten o, Anayasa ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde güvence altında” filan diyecekler, yemezler. Deyin bakalım birine “bi s… g…”, ne oluyor. Ben o maddeyi görmek istiyorum hem, vatandaş değil miyim?

İyi yazlar…