Gastronomi
ile kültürün İpek Yolu’nda “dokuzlu” oynadığı Gaziantep gibi bir şehirde, son
dönemde “Tostçu Erol” diye birinin meşhur olmasını oldum olası yadırgamışımdır.
Hatta sonra bu tostçunun Karaköy’de şube açmasına da ayrıca şaşırmıştım. Ne bileyim
tost sonuçta, ben bile yapıyorum öyle düşünün. “Ama onun tostu farklı” diyenler
için de aynı cevabı vereceğim: tost sonuçta.
Tostçu
Erol’un namının yayılmasından sonra bir tost yapım videosu daha çıktı
karşımıza, burada “tost ustası” tostun nasıl yapılacağını anlattı bizlere. “Tosta
kaşar peyniri konur, asla beyaz peynir konmaz” dedi mesela. Bir yaşıma daha
girdim.
Düşünün
ustanın yaptığı şey sadece kaşarlı ve sucuklu tost, yani şimdi Tostçu Erol, “bakın
ben demedim mi benimki farklı diye” dese haklı, o derece. Ama ustamız bu tostu
ballandıra ballandıra öyle bir anlatıyor ki, tostu bilmem ama cambazlık
konusunda üst düzey olduğu su götürmez. Mesela bir püf noktası veriyor bizlere;
“malzeme erken biterse şöhretin çabuk artar”. E kolay mı Türkiye gibi büyük bir
ülkenin Barolar Birliği Başkanı olmak.
Videoyu
aşağıda görüşlerine sunuyoruz (sevgili abonelerim e-postada göremiyor, onlar da
linki tıklayarak tost videosunu izleyebilir https://www.youtube.com/watch?v=nscwUYquf8w).
Avukatlık
Kanunu’nun kendisine verdiği yükümlülükler uyarınca seyyah olup diyar diyar
dolaşan, esnafların daima yanında olan, partilerin il başkanlıklarını ziyaret
eden, dosta güven düşmana korku veren, dertli gönüllere giren Barolar Birliği
Başkanımıza, işgal ettiği koltukta başarılar diliyoruz.
Videonun
bir yerinde, “valla herkese hizmet etme imkanımız keşke olsa” diye bir cümle
kuruyor başkan. Herkese değil ama, biz avukatlara hizmet etsin yeter; tostları
ben yaparım.