“Son dakika bilgisine
göre, Kemal Kılıçdaroğlu, tek aday olarak girdiği seçimde 1251 oy alarak genel başkanlığa seçildi. Teşekkür konuşması yapan Kılıçdaroğlu
‘Herkesi kucaklayacağız. Oy verdiniz sağ olun, teşekkür ederim. Verdiğiniz her
oya layık olmaya çalışacağım. Hiçbiriniz unutmasın, yeri gelir 24 saat
çalışırım. Bu ülkeyi huzura kavuşturmak için hiç kimseyi ötekileştirmeden 24
saat çalışacağım’ dedi...
Kılıçdaroğlu, ‘Bu
ülkeyi huzura kavuşturmak için hiç kimseyi ötekileştirmeden 24 saat
çalışacağım. Bu taahhütlerimizi dostlarımızla birlikte yerine getireceğimizi
söyledik. Birlikte yapacağız.’ dedi. ‘Kavga zamanı değil, ayrışma zamanı değil,
beraber olma zamanıdır.’ diyen Kılıçdaroğlu, her düşünceye saygı göstermenin
görevleri olduğunu dile getirdi.
Farklı düşüncelerin
dinlenmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, hoşgörüyü toplumun her
tabakasına ulaştırmanın şart olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, ‘Bu toprakların
mayasında bereket, kardeşlik, sevgi, hoşgörü var. Ayrışma yok. Ayrıştırmak
isteyenler kendi koltuklarını korumak isteyenlerdir, bölmek isteyenler kendi
koltuklarını korumak isteyenlerdir. Biz bunlardan olmayacağız, bizim siyaset
anlayışımız böyle olmayacaktır. Yeni bir siyaset anlayışını başlattık. Yeni
siyaset anlayışıyla yola çıkacağız.’ şeklinde konuştu” (Cumhuriyet).
Bu haber, Kılıçdaroğlu’nun CHP’de ilk kez genel başkan
seçildiği 22 Mayıs 2010 tarihine ait.
(miydi?)
(sanki)
(bir saniye)
(kontrol edeyim)
(arşiv tara)
(arşiv tara)
(arşiv tara)
…
…
…
Kılıçdaroğlu’nun bu konuşması 25 Temmuz 2020’a aitmiş. Yani
ilk söylediğim tarihten 10 yıl 2 ay 3 gün sonra. Tam gün sayısı vereyim: 3.717
gün sonra. 12.000 günü aşkın ömrühayatımda böyle bir basiretsizliği çok az
gördüm.
Son 18 yılda yaşananları bir tarafa bırakayım. En son
havadisin, yani devlet katından Atatürk’e lanet okunmasının (Ahmet Hakan’ın
diyanet işlerinin konuya ilişkin açıklamasını köşesinde yayınlaması ve
açıklamaları temize çekmeye çalışması ile o lanetlemenin doğruluğu da
tescillendi) üzerine coşkuyla, bol çalışma vaatli, “kucaklamalı” kurultay ve
ardından diğer adaylara, söz gelimi İlhan Cihaner’e 68 (yazıyla “altmış sekiz”)
imza verilmemesi, CHP’nin (neyse o kelimeyi kullanmayayım, daha kibar
konuşayım) “durumunu” ortaya koydu.
Fikret Kızılok’un “Demirbaş” (Süleyman Hep Başbakan)
şarkısında bir bölümdür: “Ecevit hep
umuttu, Erdal (İnönü) bizi uyuttu”. Kılıçdaroğlu neydi ve ne yapmış oldu
peki?
Neyse, açıklamanda yer verdiğin “yeni bir siyaset anlayışınla” başarılar Kılıçdaroğlu, hadi durma
kutla bu zafer senin (Kızılok’tan Yalın’a düştük düşünün, Kılıçdaroğlu burada
bile farkını belli ediyor).
Yürüyedur CHP, yürüyedur Kılıçdaroğlu…