* Dergilerin ve dergi
kültürünün son bulması üzüyor; bunun yanında, devam eden dergiler de ayrıca
mutlu ediyor. Tabii buradan kastım Misvak gibi saçmalıklar değil, devam
ediyor mu, onu da bilmiyorum; ama belli ve doğru bir çizgide giden ve her şeye rağmen
çıkan ve çıkmaya devam eden dergiler, bir hukuki/siyasi derginin yayın
kurulunda olan bendeniz için övünç kaynağı, Hukuk Defterleri ayrı bir
övünç kaynağı. 40 sayı bir hukuk dergisi için az değil, devamı da gelecek.
* Şu Patiswiss meselesi
ile ilgili çok bir şey söylemeye gerek yok, bizi de ilgilendirmez. Ama şu husus
çok net: Can Yayınları’nın sahibi, Can Öz’ün Nilay Örnek’in programında
söylediği gibi, sürekli kendini anlatanların, kendinden bahsedenlerin çalışmaları,
mütevazılara, yaptığı işleri sindirebilenlere göre daha kötü. Yani daha nazik
davranan, böbürlenmeyen bünye daha iyi eser çıkarıyor diyor Can Öz. Hak etmek,
sindirmek önemli bir şey.
* Kuşak çatışmaları iyidir, keyiflidir. Daha önce de yazdım, 80’li yıllar, 90’lı yıllar klişelerine girmeyeceğim, “Bizim kuşak iyidir, şunlar çöptür.” de demeyeceğim.
Bununla birlikte büyüklerin, diyelim
ki 40’lı, 50’li, 60’lı yıllarda doğanların bizlere ve özellikle bizden küçüklere
ahkâm kesmesi bana komik geliyor (Bu arada ahkâm, hükümler demek; ahkâm kesmek
de TDK tarafından, çekinmeden kesin yargılarda bulunmak şeklinde
tanımlanmış).
Yok efendim bizim zamanımızda
şöyleydi, biz şöyle yapardık, siz şusunuz, siz busunuz. Tamam eyvallah; ancak ülkece
geldiğimiz durumda o sizin kuşağa ait insanların mı payı var, yoksa Z
kuşağının, 80’lilerin, efendime söyleyeyim solcuların, rockçıların mı payı var?
Yani Devlet Bahçeli’yi hâlâ MHP’nin başında ve sözü geçen ve dinlenen bir adam
olarak kabul eden bu ülkeye biz mi sebep olduk? Dolandırıcıların,
dalaverecilerin, ihalecilerin, zamparaların, iki yüzlü insanların egemen olduğu
bu toplumu, o senin “kabiliyetli” olduğun kuşak mu oluşturuyor; yoksa
araştıran, okuyan, gezen, içen, sevişen, tartışan gençlerin topluluğu mu?
Tabii şu da var; atıp tutuyorsunuz
da sayın ağabeyler, ablalar, siz vefat eden tanıdığının sosyal medya hesabına
girip mekanın cennet olsun yazan bir kuşaksınız be, neyin ahkâmı bu? Yahu bayram zamanı WhatsApp grubu açıp milleti gruba dahil eden, tek mesajla
bayram kutladıktan sonra gruptan çıkan adamsın/kadınsın ya, senin görüşün ne
kadar makbul olabilir ki? Senin sorgusuz sualsiz ve hâlâ aldığın Hürriyet
gazetesinin genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan lan. Bu adam, Berat Albayrak
istifa ettiğinde haber yapamadı haber. Senin kuşağının öyle bir matah yanı
yok yani. Bunları bilelim, bunlar unutulmasın.
Yaşasın 1 Mayıs!