OHAL
kararnamesi ile mesleklerinden ihraç edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça;
açlık grevleri sonrasında gözaltına alındı, daha sonra DHKP-C’li oldukları
gerekçesi ile tutuklandı.
OHAL
kararnamelerinin FETÖ ile mücadele için çıkarıldığını söylemeye gerek yok.
Ancak tutuklama kararına göre Gülmen ve Özakça’nın DHKP-C adına faaliyet yürüttükleri
“anlaşılmış”. Fotoğrafları, internet üzerindeki paylaşımları suç delili olarak gösterilmiş,
“tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri”, Gezi benzeri
bir kalkışmaya sebebiyet verebilecekleri tutuklamaya gerekçe edilmiş. “Siz
insanları böyle böyle yanınıza çekiyorsunuz, gençler galeyana geliyor, iyisi mi
sizi biz nezih kapalı cezaevimizde ağırlayalım, size uğrayamasınlar, hem iki
lokma bir şeyler yersiniz” anlayışı bir nevi. FETÖ ile başlar, DHKP-C ile devam
ettirir bu anlayış.
Ahmet
Şık’ın tutuklama kararını hatırlayalım, o kararda da şunlar yazıyordu: “Şüphelinin PKK ve FETÖ/PDY silahlı terör
örgütlerinin propagandası niteliğindeki açıklamalarının iki örgütün birbirinden
farklı olması nedeni ile çelişki gibi görünse bile 15 Temmuz darbe girişimi
sonrasındaki soruşturmalar ve kamuoyuna yansıyan bilgiler gözetildiğinde dış
destekli bu örgütlerin birbiri ile darbe sürecinde ve sonrasında koordineli
olarak hareket ettiklerinin ortaya çıktığı, bu nedenle şüphelinin her iki
örgütün propagandası niteliğindeki açıklamalarının bir çelişki teşkil etmediği
ve aynı amaca hizmet ettiği”…
Sulh
Ceza Hakimliğinden politik analizler…
…
Cumhuriyet.com.tr’nin
yayın yönetmeni Oğuz Güven, “İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa
Alper’i kamyon biçti” tivitinden dolayı tutuklu. Tutuklama gerekçesinde, “söz konusu tweet ile FETÖ soruşturması
dosyalarında görev yapan savcıların akıbetinin bu olacağının gösterildiği”
yazıyor.
İşte
size tutuklama için gerekli, kuvvetli suç şüphesini gösterir somut “yorum”.
Bir
başka haber başlığı da Türkiye gazetesinden. Aynı konu ile ilgili “Kamyon kağıt
gibi ezdi” cümlesini aşağıda sarı sarı görebiliyoruz.
Atıldıktan
hemen sonra silinen “biçti” tiviti, tutuklama gerekçesi; “kağıt gibi ezdi”
gazete başlığı, haber oluyor yeni “Türkiye”de.
…
Ülkemizde,
evladını Fethullah’ın okullarında okutan ve bir dönem Bank Asya hesabı olan kişilerin
hala tutuklu olduğunu görüyor, hatta Fethullah’ın şiirlerinin okunduğu kasetlerin
de silahlı terör örgütü üyeliğine delil, tutuklamaya gerekçe oluşturduğuna
şahit oluyoruz.
Kasetin
geçmiş tarihli bir aygıt olduğunu, o zaman Fethullah’ın “hocaefendi” olduğunu bir
tarafa bırakarak, bazı dosyalarda suç delili olarak gösterilen “Gurbet Ufukları
/ Ses Ver Yiğidim” kasetini ele almak istiyorum. İnternetten topladığım
bilgilere göre kasette, Fethullah Gülen dışında 11 şahsın okuduğu şiirler yer alıyor.
Kasette şiir okuyan şahısların isimleri ise; İbrahim Sadri, Cem Karaca,
Uğur Arslan, Oya Seymen, İlkim Erkan,
Yusuf Ziya Özkan,
Nihat Nikerel,
Hayri Küçükdeniz,
Nedret Selçuker,
Bedirhan Gökçe
ve Yavuz Bülent Bakiler.
Şiirleri
okuyan şahısların bir kısmı hayatlarını kaybetmiş, diğerleri de tutuklu değil, haklarında
soruşturma bile yok.
Soru
net: Kaseti dolduranlar bir örgüt yapılanmasına dahil edilmemişse, kaseti
dinleyenler nasıl terör örgütü üyesi olabiliyor?
…
Garabet
bunlarla sınırlı değil. Bank Asya Yönetim Kurulu Eski Başkanı Erhan Birgili tahliye
edilmiş iken, Bank Asya’da hesabı olanlar silahlı terör örgütüne üyelikten
tutuklu.
…
Pensilvanya’ya
giden iş adamları tutuklu; iş adamlarının oraya gitmesine ön ayak olan
siyasetçiler hakkında ise herhangi bir soruşturma vs. yok. Hatta bu iş
adamları, ifadelerinde siyasetçilerin isimlerini veriyor, hukukumuzun yılmaz
savunucusu kolluk görevlilerimiz bu beyanları zapta geçirmiyorlar. Bu siyasetçiler
de gazetelerde FETÖ ile nasıl mücadele edilmesi gerektiğini anlatıyor bir
yandan.
Fehmi
Koru “the Taha Kıvanç Guy” FETÖ dosyalarında tanık oluyor, Hüseyin Gülerce FETÖ
ile nasıl mücadele edilmesi gerektiğini anlatıyor, Reşat Petek darbe araştırma
komisyonunun başında yer alıyor.
…
Bu
örnekler pek tabii ki çoğaltılabilir, pilav üstü “kavurma” sonrası “baklava” yerken
okunabilir.
Sindirebilenlere
afiyet olsun.