Uzun uzadıya yazmak istemiyorum. Eğer Saatleri Ayarlama
Enstitüsü’nü okuduysanız ve sevdiyseniz veya roman ilginizi çekiyorsa,
romandan uyarlama tiyatro oyununu mutlaka izleyin. Serkan Keskin’in sahnede
harikalar yarattığı, sahne, kostüm ve (spoiler vermeden konuşayım) teknoloji,
görüntü kullanımının fevkaladenin fevkinde olduğu oyunda Serkan Ağabeyimizin on
bir ayrı karaktere büründüğünü (saymadım, yazılan o), kullanılmayan karakterler
ve olaylar olmakla birlikte romana sadık kalındığını ifade edelim.
Memnuniyetsiz tayfa da vardı tabii. Oyun çıkışında önümde
ben yaşlarda bir vatandaş acımasızca eleştirdi yanındakine oyunu ve Serkan
Ağabeyimizin performansını. Yok romanda şöyle şeyler de varmış, onlar niye
işlenmemiş, yok bu oyuncu için bu oyun fazla iddialıymış, oyunu tavsiye eden
her kimse daha ondan tavsiye almayacakmış; öyle affedersiniz itin neticesine
sokulacak bir oyun ve performans değildi bu. Benim de işlenmesini istediğim ve
beklediğim hususlar ve karakterler vardı tabii. O konularda metni eleştirebilirim
de; ancak oyunun verdiği şeyler daha büyük ve önemli.
Kitabı on iki yıl önce almış ve okumuştum. Ancak oyun için
tekrar okudum, hazırlandım yani ben de. Kitap bitti, ertesi gün oyunu izledim. İyi
ki okumuşum tekrar. O şekilde de tavsiye ederim.
Eğer her karakter ve konu işlensin isterse arkadaşlar, Storytel
mtorytel kullanabilir. Her şeyi kullansa zaten 4 saat sürer oyun.
Neyse, Serkan Keskin ve Tanpınar sevenlerin üzülmeyeceği
oyundur kanaatindeyim. İzleyin mutlaka, beğenmezseniz bana söversiniz, o
önümdeki kıl saat müşterisi gibi.
Teşekkürler Yönetmen Serdar Biliş ve sevgili ağabeyimiz
Serkan Keskin. Ve tabii ki Ahmet Hamdi Tanpınar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder